Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği Uluslararası Yörük Türkmen Festivali’nin açılışına katılmak üzere Antalya’ya gitti.
Burada yaptığı konuşmasında mülteci sorunuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Gündemdeki mülteci konusuna değinen Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin son dönemde ve önümüzdeki günlerdeki en önemli sorunlardan biri olduğunu vurguladı.
“Mülteciler sorunu Türkiye’de sosyal bir problem”
Davutoğlu, “Son olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında yaşanan tartışmada açık bir şekilde ortaya çıktığı gibi mülteciler sorunu Türkiye’de sosyal bir problem, bir gerilim haline dönüştürmek veya var olabilecek bir gerilimin içinde otoriterliği pekiştirmeye yönelik bir yaklaşımda görüyoruz. Her şeyden önce Süleyman Soylu’nun açıklamalarını siyasi nezaket kuralları açısından, devlet tecrübesi ve açısından da son derece sakıncalı, siyasi ahlakla bağdaşmayan açıklamaları var diye değerlendiriyorum. İçişleri Bakanı’nın televizyon ekranlarında argoya kadar varan ifadelerle gündeme gelmesi doğru değil. Yapması gereken önemli bir suç ithamı olduğu için hukuki bir süreci başlatmasıdır” diye konuştu.
“Her bir mülteci için özel politika geliştirmek lazım”
Mülteci sorununun körüklenerek çözülmeyeceğini söyleyen Davutoğlu,sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kimi zaman ‘sessiz istila’ diyerek Türkiye’de böyle bir istilanın varlığı üzerinden kitlesel kitleleri karşı karşıya getirebilecek, sosyal gerilimlere sebebiyet verebilecek bir dil de doğru değil. Öncelikle mültecilerin kategorilerinin tasnifini doğru yapmak, her birisi için özel politika geliştirmek lazım.
“Türkiye, Suriye’de yeni bir dönemin başlamasına öncülük etmeli”
Suriye’den gelen mültecilerin son yıllarda artmasının temel sebeplerinden birisi özellikle Halep’in düşmesinden sonra İdlib’den gelen göçler bir takım mülteci akınları olduğu gibi Birleşmiş Milletler Genel Konseyi’nin 18 Aralık 2015 yılında karar aldığı çözüm sürecinin işlememesidir. Yani 7 yıl önce Suriye’de Birleşmiş Milletler Konseyi teminatıyla geçiş hükümeti kurulması karar altına alınmıştı. Bu hayata geçirilerek Türkiye buna öncülük ederek Suriye’de yeni bir dönemin başlamasını öncülük etmeli.
“Suriyeliler ancak bir barış ortamı içinde geri dönebilir”
Böyle bir dönemle birlikte bir barış ortamı içinde Suriyeliler ancak geri dönebilir. Ayrıca 2016’da Avrupa Birliği ile yaptığımız vize muafiyeti görüşmelerinde 1 milyon mültecinin Avrupa’ya gitmesi taahhüdü vardı. Başbakanlıktan ayrıldıktan sonra bunun gereği yapılmadı”
Yorumlar kapalı.