1. Haberler
  2. Yazarlarımız
  3. Karnımdaki Kelebekler

Karnımdaki Kelebekler

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Karnımdaki Kelebekler

Her şey o kadar güzel başladı ki!!!  Ayaklarım yerden kesiliyordu. Hani derlerdi de inanmazdım aşık olunca insanın karnında kelebekler uçarmış. Ne komik gelirdi bana. Gerçekten doğruymuş. Karnım kelebek cenneti gibi olmuştu. Aşık olmak ne güzel şeymiş. Sıkıcı giden tekdüze hayatımı renklendirdi. Yaşamak ne güzelmiş, yeni fark etmişim. Gezdiğim sokaklar, ağaçlar, yapraklar hep bu kadar güzel miydi?  Kediler sanki benimle konuşuyor, kuşlar benim için şarkı söylüyor. Ahhh O’na ne sürpriz yapsam da yüzüne tebessüm olsam? O’na dünyaları vermek istiyorum çünkü O da benim dünyam oldu. Güzel gördüğüm her şeyde O’nun yansımaları var. Sevdiğim her şeyi O’nunla paylaşmak istiyorum. Günlerimiz ne kadar güzel geçiyor. Gelecek yıllarımızı hayal ettik, ne kadar mesut oldum. O’nu mutlu etmek için elimden geleni yapmak istiyorum. Sanırım ruh eşimi buldum ben. Her gün O’na sürprizler yapıyorum çünkü sıkılmasın istiyorum. Hep heyecanlı olalım istiyorum. Bunu O’na da söyledim. İlişkimiz sıkıcı, rutin hale dönüşürse söylesin ki elimden geldiğince renklendireyim. O’nun için gökkuşağı olmaya hazırım.

Bugün karnıma ağrılar girdi. Ne gözyaşım, ne kalbim, ne beynim dinlemiyor beni, susturamıyorum. Aşık olmak ne acı şeymiş. Nasıl böyle oldu aklım almıyor. Ben ilişkimizi renklendireyim derken O bundan ne anladı bilmiyorum. İki saat bunu düşünmüş ve sonucunda bana veda etme kararı almış. Hangi renge takıldı acaba bilmiyorum.

Kelebeklerim acı içinde çırpınıp karnımı parçalıyor sanki. Ağaçların yaprakları dökülmüş hep, kediler ne hırçın bakıyor, kuşlar sanki ağıt yakıyor. Gördüğüm her şeyde O’nun yansımaları var ve bu bana acı veriyor artık. Şarkılar hem ayrılık çalıyor. Ben bu acıyı nasıl taşıyacağım, dakikalar geçmek bilmiyor acılarıma inat. Bu gece sabahı gösterir mi bana? Kalbim göğsüme sığmıyor. Her yer dar geliyor bana. Hayatımın renkleri griye döndü.

Çok düşündüm. Birçok senaryo geçti aklımdan ama hiç biri güzel giden bir ilişkinin birkaç saatlik düşünce sonucunda bitmesini haklı kılacak gerekçeler değildi. O’nunla ciddi bir ilişkiye girmeye karar vermiştik. Aileler tanışmıştı. Bu kolay verilecek ve kolayca da vazgeçilecek bir karar değildi. Ben bu kararı verirken her zorluğu düşünmüştüm. İşimizi, sorumluluklarımızı, hayatın getireceği bütün zorlukları düşünerek bu yola girdim. Elbette hayat her zaman güle oynaya gitmeyecekti. Her şey tozpembe değildir bunların farkındayım ama O’nunla ilişkinin başında iken her şey güzel ve heyecanlı başlasın istedim ve böyle devam etmesini umut ettim. Tabiî ki çocuk değilim, hayatın inişli çıkışlı olduğu biliyorum. Ama en azından ben elimden geldiğince yaşadığımız anları özel kılmak istedim. Bu bir dua gibi… Bir ömür birlikte geçireceğim hayat arkadaşımla herkesin gönlünden geçecek bir DUA.

Ben O’ndan kahraman olmasını istemedim. Her zaman bana hediyeler almasını, sürprizler yapmasını, her an yanımda olmasını bekleyemezdim. Ama böyle olmasını temenni ettim. Sadece olurda hayatımız rutine binerse elimden geleni yapacağımı söylemek istemiştim. Aslında bunlar masum isteklerdi neden O’na ağır geldi. Bunları birlikte yaşayıp üstesinden gelmek varken neden kaçıp gitti. Ben her an O’nu mutlu etmek istedim. Mutlu olmak şımartılmak fazla gelmez sandım insana. Ama fazla geldi ve bende isterim diye korktu ve yüreksizce kaçtı.

“Hoşçakal!” deyince susar mı sandı kalbim. “Sen daha iyilerini hak ediyorsun!” demek ne kadar kaçamak bir cümle. Aslında “Ben seninle bu yolda yürümek için söz verdim ama bu sorumluluğu kaldıracak yürek yok bende” demek istedi fakat diyemedi. Aşk, az önce vardı şimdi bitti diyecek kadar basit bir kelime, basit bir duygu değildir. Bir çırpıda tüketilecek bir duygu da değildir. Gerçek anlamda Aşık olmak herkesin harcı da değildir. Hakkını vermek lazım, acısını, zorluğunu çekmek lazım. Karnında kelebeklerin uçması lazım. Aşk, aşığın sabahlara kadar soğuk köşelerde kıvranıp maşukunun gül yüzünü bir saniye dahi görmeye hasret olmaktır. Aşk, yanından geçerken yüzüne bakamasa da orda olduğunu hissetmenin mutluğudur. Aşk, her yenen lokmayı, hayatın her güzelliğini aşkıyla paylaşmak istemektir. Aşk, sevdiğinin gözünde akacak bir damla gözyaşına dünyaları yakmak istemektir ve Aşk, Sevdiğine Sevgiyi vermektir.

Aşk; sorumluluk almadan, emek vermeden, acı çekmeden Sevgiye dönüşemez. Aşk Sevgiye dönüşemezse Aşk ölür, kül olur. Aşk Sevgiye dönüşürse, iki canda bir ruh olur, ilgi olur, vefa olur, yoldaş olur, sırdaş olur, muhabbet olur, hep canlı kalır ve bir ömür olur…

( Yaşanmış aşk acısından esinlenilmiştir.)

Sukeyna

Karnımdaki Kelebekler
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Beylerbeyi Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin