Yarım Kalan Hayatlar
Yapılan bir araştırmaya göre, yarım kalan işlerin, yarım kalan kitapların alzheimer yaptığı sonucuna ulaşılmış. Araştırmayı kim yapmış bilinmiyor. Yarım kaldığında bir kitabın beynimize bu zararı verme nedeni nedir? Beynimiz hikayenin devamını merak etmemesinden mi yoksa merak edip beyni zorlamak istememesinden ve tembelleşmesinden mi? Yoksa yarım kalan işleri aslında umursamadığımızı sansak ta beynimiz umursuyor ve orda takılı mı kalıyor. Sürekli bir eksiklik ve tamamlanmamış iş için ekstra performans sarf eden beyin yer açamadığı için yeni şeylere açık olmuyor olabilir mi? Ne unutabiliyor ne tamamlayıp rafa kaldırabiliyor. Yarım kalan hayatların arafta kalması gibi. Bu yüzden ne zaman bu söz aklıma gelse kalan yarım işlerimi tamamlamaya ve rafa kaldırmaya çalışırım. Bu, yarım kalan bir tamirat, bir yazı, bir resim, bir kitap, bir dizi film, bir özür, bir söz, bir sevgi,… olabilir. Karşımda uzun zamandır duran yarım kalmış tablonun verdiği rahatsızlık gerçekten fazla. Tablo değil de ben yarım kalmışım gibi, yeteneğim, hevesim, “yaparım” diyen kendime güvenim yarım kalmış sanki. Yarım kalan kitaplar Alzheimer yapar mı bilmem ama anladım ki yarım kalan her şey bize huzursuzluk ve eksiklik duygusu veriyor. Tamamlanan her eylem, bir huzur vermeye başlıyor. Yarım kalmış bir hayat daha tamamlanmış oluyor.
Yazar : Sükeyna
Yorumlar kapalı.